Adet ağrısı ya da sancısı, uterus duvarında yer alan kasların ve kan damarlarının kasılmaları sonucu ortaya çıkar. Ağrının belirtileri; ağrı kramp, mide ağrısı, bel ve bacak ağrısı olarak görülebilir. Kadınların çoğu ergenlik döneminde, genelde ilk adet döneminden sonraki dört ila beş yıl içinde adet ağrısı yaşamaya başlar. Adet döngüsü, kanamanın 1. günden başlayıp diğer kanamanın başlangıcına kadar olan süre olarak hesaplanır. Normalde her bir kadında, bu uzunluk 21 ila 35 gün arasında değişir. Eğer bu düzenin dışında ara kanamalar ve aşırı kanama meydana geliyorsa bu durum adet düzensizliği olarak kabul edilir.
Ağrılı adet kanaması (dismenore), kadınların en yaygın sorunlarından birisidir. Kadınlar yaşlandıkça ağrılı dönemlerde azalma olur.
Regl döneminiz boyunca vücudunuz, prostaglandin denilen kimyasallar üretir. Bu kimyasallar rahmin kasılmasına ve rahme giden kan akışını ve oksijeni azaltan kas kasılmalarına sebep olur. Doğum sancılarına benzeyen bu kasılmalar ciddi ağrı ve rahatsızlığa sebep olabilir. Prostaglandinler özellikle bazı kadınların yaşadığı mide bulantısı ve ishale de katkıda bulunabilir.
Bazı tıbbi durumlar, adet dönemi boyunca ağrıyı daha da kötüleştirebilir. En yaygın olanı endometriozis – çikolata kisti olarak adlandırılır. Bu durumda sadece rahim içinde büyümesi gereken dokular rahim dışında büyür.
Ağrılı dönemleri olan kadınların alt göbeğinde kramplar olur. Kramplar hafif veya şiddetli olabilir. Sırtınızda veya uyluklarınızda da ağrı olabilir. Ağrı genellikle adet döneminizle birlikte veya adet döneminizden hemen öncesinde başlar, bir ila üç gün içinde giderek azalır.
Bazı kadınlarda ayrıca şunlar bulunur:
Adet ağrısının nedenini bilebilmek için dikkatli bir muayene yapılmalıdır. Ayrıntılı bir tıbbi geçmiş öyküsü alınmalı, ergen kızlarda iç pelvik muayene gerek görülmeyebilir. Ayrıca, ultrasonografi yapılarak rahim ve yumurtalıklar ile bunları çevreleyen yapılarda herhangi bir sorun olup olmadığı araştırılır. Nadiren, basit tedavilere yanıt vermeyen adet ağrısı varlığında doktorunuz cinsel ilişki sırasında bulaşmış enfeksiyonlar için testler veya karın içinde adet ağrısına neden olabilecek diğer hastalıkların teşhis edilmesi için laparoskopi önerebilir.
Öncelikle kendi başınıza yapabileceğiniz bazı tedaviler olabilirsiniz. Bunlar:
Ancak tüm yukarda bunlara rağmen ağrılar giderek artıyor ve ağrı kesiciler faydalı olmuyor veya adet döneminden çok önce veya sonra da ağrınız varsa doktorunuzla görüşmelisiniz.
Ağrı kesiciler, adet kanaması başlar başlamaz başlanırsa ve daha sonra iki ila üç gün boyunca düzenli bir şekilde alınırsa en etkilidir.
Ağrı kesicilere yanıt vermeyen ağrılar için ikinci bir seçenek olarak doğum kontrol hapları düşünülebilir. Doğum kontrol hapları prostaglandin adı verilen kimyasalların oluşturduğu rahim kasılmalarını ve âdet kanamalarını azaltarak etki eder. Bazı kadınlar ağrı şiddetini azaltmak için hem ağrı kesicileri hem de doğum kontrol haplarını kullanmayı tercih edebilir. Doğum kontrol hapları, genelde başladıktan sonraki birkaç ay içinde adet ağrılarını azaltır.
Adet ağrısının rahatlatılması için çeşitli diyet ve vitamin tedavileri çalışılmıştır ancak etkinlikleri konusunda bilgimiz azdır. Araştırmalar göre zencefil tozunun bir miktar etkisi olabileceğini öne sürmektedir ancak genel olarak adet ağrısı için diyet, vitamin veya bitkisel ilaçlar önermiyoruz.
Yoga veya akupunktur gibi tamamlayıcı tıp uygulamaları ağrılı dönemlerde ağrıyı azaltmada etkili olabilir. Bununla birlikte, bu tedavilerin güvenliğini ve etkinliğini doğrulamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
TENS (transkutanöz elektriksel sinir stimülasyonu) ismi verilen uygulama ile ağrı bölgesine yakın deriye çok küçük elektrik akımları verilir. TENS, birçok durumun neden olduğu ağrıyı tedavi etmek için kullanılmıştır ve bazı kadınlarda adet ağrısını azaltmaya yardımcı olabilir. Bu tedavi hastane ve kliniklerde uygulanabileceği gibi, bireysel formlarında hasta, elektrotlara giden hafif bir elektrik akımı üreten bir kemer üzerinde küçük bir pil takımı takar. Elektrik akımının, ağrılı sinir uyarılarını engelleyen veya azaltan kimyasalların salınmasını uyardığına inanılmaktadır.
Adet ağrısını tedavi etmek için en az iki cerrahi işlem geliştirilmiştir. Bu ameliyatların her ikisi de, ağrı sinyallerinin iletilmesini engelleyen rahim sinirlerinin kesilmesini veya yok edilmesini içerir. Bununla birlikte, ağrının uzun vadeli olarak giderilmesini sağlayan hiçbir ameliyat gösterilmemiştir. Sonuç olarak, adet ağrısı için cerrahi tedaviler genellikle önerilmemektedir.
Zorlayan bir adet sancınız varsa ağrı kesici ilaçlar, ağrı olan bölgeye sıcak kompres ve bu süreçte bol su içmek adet sancılarına hızlı bir çözüm olabilir. Özellikle sıcak kompres, kasların gevşemesine, kan akışının iyileşmesine ve gerginliğin azalmasına yardımcı olmaktadır.
Adet düzensizliği, normal adet döngüsü dışında 21 günden erken ya da 35 günden geç adet aralığı olması, kanama döneminin 2 günden az veya 7 günden daha fazla olması, kanama miktarının günlük bir pedden çok az veya 4-5 pedden (30-40 ml den) daha fazla olması adet düzensizliği olarak kabul edilir.
Tanı yapıldıktan sonra tedavi planlamasına geçilir. Sebebi bilinemeyen kanamalarda ve premenstural sendromda hormon ve nonsteroidal antiimflamatuar ilaçlar hastanın özelliklerine göre ayarlanır. İlaç ile kontrol edilemeyen kanamalarda yapılan cerrahi tedaviler ise: